Çocuğumun sosyalleşme sorunları var. Diğer çocuklarla oyun oynamıyor. Kendi başına oynuyor, çabuk öfkeleniyor, sürekli istediği olsun istiyor.
Bizler yolda yürürken bile karşımızdan gelen kişinin hareketlerinden hangi yöne gideceğini kestirebilir böylelikle çarpışmayız. Kendimizin bir sonraki adımda ne yapacağımızı planlayabiliriz yada küçük bir değişiklikte yeni bir yol bulup çözüme ulaşabiliriz.
Yeni duruma adapte olabiliriz. İletişim sırasında karşımızdakinin iletişimsel sinyallerini doğru okur ve ona göre bir yanıt hazırlarız. Eğer bu sinyal alışverişinde sorunlar var ise kişiler birbirlerinin niyetlerini anlayamazlar.
Çocuklar niyetlerini ses tonları, beden dilleri yüz ifadeleri ve sözcükleriyle karşıdakine aktarmaya çalışırlar. İletişimin %80’i sözel olmayan davranışlardan ibarettir. Eğer bir çocuk karşıdakinin iletişim sinyallerini anlamakta zorlanıyorsa, bir sonraki adımda ne yapacağını bilemez. Böylece bazen korku girer bazen ise çekinme. İletişimi bir masa tenisine benzetirsek bu maçta top bazen filenin önüne düşer bazen arkasına bazen yanına, top bazen yavaş gelir bazen hızlı bazende hiç yakalayamayız fakat önemli olan maça devam etme isteği maç yapmann veridiği zevktir.
Eğer ilişki var ise her çocuk sistemini zorlayıp bu iletişim maçına devam etmek isteyecektir. Hoşuna gitmese bile istenilen şeyi yapacaktır.