Afazi Değerlendirmesi

Afazi Hastalarında Değerlendirme

Afazili hastalarda değerlendirme dilin 3 bileşeninin ( dilsel[ biçim ve içerik], iletişimsel[kullanım], ve dil ile bağlantılı bilişsel sistemler [ tanıma, anlama, düşünme ve bellek] ) bir amaç dahilinde ölçümüdür.

Bu çeşit bir afazi değerlendirmesi hastanın becerilerini, bozukluklarını ve bozuklukların ne derece değiştirilebileceğini belirlemek amacıyla yapılır. Byng’e göre değerlendirme; dil bozukluğunun niteliğini ortaya koymalı ve hasarlanmış dil yapısının, hangi bölümlerinin terapi için en uygun olduğunu bulmalıdır ( Chapey, 1994).

Afazi değerlendirmesinin amaçları, varolan problemi ayırt etmek için dil davranışlarını tanımlama, girişim hedeflerini belirleme ve dil geri edinimini kolaylaştırmak için gerekli faktörleri belirlemedir. Özelleşmiş hedefler ise etiyolojik, bilişsel/dilsel/iletişimsel ve girişim amaçları olarak ayrılabilir.

Etiyolojik amaçlar:

1-) Afazinin varlığını belirleme,

2-) Bozukluğa neden olan faktörlerin ayırt edilmesi ve belirlenmesi.

Bilişsel/dilsel/iletişimsel amaçlar:

1) Bilişsel davranışı gerçekleştirmek için gerekli becerilerin analizi

2) Konuşma dilinin içeriğini anlama becerisinin analizi

3) Konuşma dilinin biçimini anlama becerisinin analizi

4) Sözel dilin içeriğini üretme becerisinin analizi

5) Sözel dilin biçimini üretme becerisinin analizi

6) Dili, iletişim için veya değişik işlevlerde kullanabilme becerisinin analizi.

Girişimsel (İnterventional) amaçlar:

1) Terapi için uygunluğunun ve prognozun belirlenmesi

2) Girişim hedeflerinin özelleştirilmesi ve hedef önceliğinin belirlenmesi.

Rosenbek, Lapointe ve Wertz, standart dil ölçeklerinin, afazide tanılama yapabilme, afazi şiddetini ölçme ve terapinin odaklaşacağı hedefe yönelme gibi belirli amaçları yerine getirdiğini savunurlar (1989).

Afazi değerlendirmesi şunları içerir:

1) Hastaya ait ayrıntılı medikal öykü ve başvuruya kadar geçen klinik seyrin dosyadan izlenmesi

2) Hastanın yakın akrabası ya da eşinden, hasta hakkında bilgi alınması

3) Beyin hasarının etkisini ve spontan geri dönüş düzeyini de kapsayan ayrıntılı vaka öyküsünün alınması

4) Hastanın dil-iletişim performansının değerlendirilmesi

5) İlişkili diğer testlerin yapılması (informal değerlendirme, oral-motor değerlendirme, işitme testleri vb.)

6) Tanı karar verme; terapinin nasıl olabileceği ve prognoz hakkında yargıda bulunma.

Tarama testleri ilk basamakta kullanılan testlerdir. Klinisyen, öncelikle bir iletişim probleminin olup olmadığını sorgular. Değerlendirilen yetişkin hastada iletişim problemi varsa klinisyen tarafından dil ve konuşma bozukluğundaki anormalliği yaratan afazi ve diğer anormal durumların (demans, psikoz…) ayrımı yapılır. Bir sonraki adım olarak klinisyen, terapi planını yapabilmek ve prognozun ne olabileceğini tahmin etmek için hastanın dilsel becerilerini ayrıntılı olarak değerlendirir. Hastanın zorlandığı alanlar, daha iyi çalışan dil modaliteleri, hata örüntüsü bu değerlendirmelerin sonucunda elde edilir.